Nurettin Soyak

Ömre Bedel Bir Ay: Ramazan

Nurettin Soyak

Rabbimizin lütuf ve ihsanı ile bu mübarek mevsime kavuşmuş bulunuyoruz. Bu mübarek mevsimin adı, Receb, Şaban ve Ramazan aylarından oluşan üç aylardır. Elbette sırf bu ayalara yetişmek kâmil mümin olmak için yeterli olmadığı gibi kulluğu sadece bu aylara inhisar etmek de yeterli olmaz. Fakat bunlar da büyük bir fırsattır, en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Kemale ulaşma yolunda vazife ve sorumlulukların, ihlas, samimiyet, şevk, gayret ve heyecanla yerine getirilmesi lazımdır.

Ramazan ayı kutsiyetini, insanlara yol gösterici olarak gönderilen ve Rabbimizin kelamı olan Kur’an’dan almaktadır. Bu vesileyle Ramazan ayı Rabbimizin kullarına ihsan ve ikram ettiği çok özel bir aydır. Ramazan ayı rahmet, mağfiret ve kurtuluş ayıdır. Ramazanın kadir ve kıymetini bilenler, Ramazandan faydalanır. Ramazan ayından faydalanmanın yegâne yolu, onda indirilen Kur’an’ın maksat ve ideallerini idrak etmekle mümkündür. O kâmil insan modeli sunar ve kâmil insan olmayı teklif eder. İmanıyla, ibadetleriyle, ahlakıyla ve sosyal münasebetleriyle kâmil bir insan. İslam ahkâmının bir kısmına değil, tamamına talip olan bir kâmil insan. Bu kâmil insan olma yolunda büyük fırsatlardan biri olan Ramazan ayından istifade ederek kemale ermek için çaba sarf etmeliyiz. Bilelim ki rahmet, mağfiret ve kurtuluşa ermeye vesile bir aydır Ramazan.

Her zaman olduğu gibi bu ayda da tüm ibadetlerimizi gösterişten uzak, mükâfatını sırf Allah’tan bekleyerek gerçekleştirmeye gayret etmeliyiz. Makbul ibadetler günahların örtülmesine vesiledir. Günahların bağışlanması ise en büyük kurtuluştur. İnsanın amellerinin karşılığı on mislinden yedi yüz misline kadar verilirken, Ramazan orucunun mükafatı açıklanmamış, onun mükâfatının kendisine ait olduğunu Rabbimiz beyan buyurmuştur. Oruçlu için iftar sevinci vardır, Rabbine kavuştuğunda sevinç vardır. Oruçlunun ağız kokusunun bile Allah yanında bir değeri olduğuna göre diğer amellerinin kıymetini varın siz düşünün. Oruçlu için cennet müjdesi vardır.

Ramazan ayında gerçekleştirdiğimiz tüm amellerimizi imanımızın, ibadetlerimizin, ahlakımızın kemaline vesile kılmaya gayret etmeliyiz. Hatimlerle birlikte Kur’an’ın maksat ve ideallerini daha iyi anlamaya, yaşamaya ve yaşatmaya çalışmalıyız. Kur’an’ı raflardan, kalplerden, gönüllerden hayata yansıtmaya çalışmalıyız.

Dinimiz kolaylık dinidir. Rabbimiz hasta ve yolcu olanların, tutamadığı günler sayısınca sonradan oruç tutmalarına müsaade etmiştir. Kullarından her kim de bu hayatı birbirine kolaylaştırırsa, Rabbimiz de hayatı onlara kolaylaştırır. Emri altındakilere işlerini kolaylaştıran amirin, maddi sıkıntıda olanların, sadakalarla sıkıntısını giderenlerin, oruçluya iftar ettirenlerin, yetimleri, öksüzleri, ihtiyaç sahiplerini görüp gözetenlerin günahları bağışlanır, onlara af ve mağfiretle muamele edilir.

Oruçlu, tüm azalarını günahtan azami derecede korumaya gayret etmelidir. Eli, dili, gözü, kulağı, mekruh ve haramlardan korumaya gayret etmelidir. Rahmet ve bereket ayı olan Ramazan ayında dualar kabul olur, günahlar bağışlanır, bu ayın hakkını gözetenler rahmete müstahak olur. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin “Cuma’yı nasıl geçirirseniz haftanız öyle geçer, Ramazan ayını nasıl geçirirseniz yılınız öyle geçer.” nebevi uyarısını göz önünde bulundurarak bu özel günleri, geceleri en güzel şekilde geçirmeye gayret etmeliyiz. Bunları hem dünya hem ahiret saadetine vesile kılmaya gayret etmeliyiz. Nefsimizin, ailemizin, akrabalarımızın, komşularımızın, ümmet-i Muhammed’in kurtuluşu için çokça dua ve gayret etmeliyiz.

Ailemiz ve akrabalarımız başta olmak üzere ihtiyaç sahiplerine bol bol infakta bulunmalıyız. Bu ayda yapılan harcamalar, Allah yolunda yapılan harcamalar gibi sevap kazandırmaktadır.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular ki;

“Rüyamda acayip şeyler gördüm. Ümmetimden birini azap melekleri yakalamıştı. Aldığı abdestler gelip onu içindeki zor durumdan kurtardı. Birini gördüm, kabri onu sıkıyordu. Kıldığı namazlar gelip onu kabir azabından kurtardı. Birine şeytanlar musallat olmuştu. Ettiği zikirler gelip şeytandan onu kurtardı. Birinin de susuzluktan dili çıkmıştı. Tuttuğu Ramazan orucu gelip susuzluğunu giderdi. Birini zulmet sarmıştı. Yaptığı hac gelip karanlıktan çıkardı. Birine ölüm meleği gelmişti. Ana babasına yaptığı iyilikler gelip ölümüne engel oldu, geciktirdi. Birini Müslümanlarla konuşturmuyorlardı. Sıla-i rahim gelip ona şefaat etti, onlarla konuştu. Peygamberinin yanına gitmek isteyen birine engel oluyorlardı. Aldığı gusül, onu alıp yanıma getirdi. Ateşten korunmak isteyen birine, sadakası gelip ateşe perde oldu. Birini zebaniler alıp cehenneme götürürken, yaptığı emr-i maruf ve nehy-i münker gelip kurtardı. Biri cehennem ateşine atılmıştı. Allah korkusu ile döktüğü gözyaşları gelip oradan kurtardı. Birine amel defteri solundan verilirken Allah korkusu gelip defterini sağa aldı. Sevapları hafif gelen birine, kendinden önce ölen çocukları gelip sevabını ağırlaştırdı. Cehennemin kenarında, korkudan titreyen birine, Allah Teâlâ’ya olan hüsn-i zannı gelince titremesi durdu. Sırattan zorla geçen biri, cennete geldi. Fakat kapılar kapalıydı. Kelime-i şehadeti gelip onu cennete koydu.” (Taberani, Tirmizi)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin tavsiyelerine kulak vermeliyiz;

“Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allah Teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin (Kadir gecesinin) hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.” (Nesai)

“Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip sevabını da Allah Teâlâ’dan bekleyerek oruç tutanın günahları af olur.” (Buhari)

Ramazan ayı gelince “Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek.” denir. (Nesai)

“Ramazan bereket ayıdır. Allah Teâlâ bu ayda günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.” (Taberani)

“Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı, sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.” (Taberani)

“Ramazan orucu farz, teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları af olur.” (Nesai)

“Oruç tutan müminin susması tesbih, uykusu ibadet, duası müstecab ve amelinin sevabı da çoktur.” (Deylemi)

“Bilhassa oruçlu iken çirkin, kötü söz söylemeyin! Biri size sataşırsa, ona ‘Ben oruçluyum’ deyin!” (Buhari)

“Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayâsızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.” (Hâkim)

“Allah yolunda bir gün oruç tutanı, Allah Teâlâ yetmiş yıllık mesafe kadar cehennemden uzaklaştırır.” (Buhari)

“O, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır.” (Bakara, 185)

Ramazan ayı, kendine özel ibadetleriyle kurtuluşa vesile mübarek bir aydır. Orucuyla, iftar ve sahuruyla, namazı ve sadakasıyla, mukabelesi ve kadir gecesiyle, tövbe ve istiğfarıyla, sabır ve şükür ile itikâf ve bayramıyla mahza ibadet ayıdır. Ömre bedel bir aydır.

“Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (Kadir, 3)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular ki: “Ramazan girip çıktığı halde günahları af edilmemiş olan insanın burnu sürtülsün…” (

Yazarın Diğer Yazıları