Mümin, iyi niyetlidir, iyi düşünür, iyi görür, iyi dinler, iyi bilir, iyi söyler, iyi yapar. Mümin iyilikleri bir karşılık bekleyerek yapmaz. Çünkü bu, iyilikleri çok ucuza satmaktır. İyiliklerin gerçek ücretini âlemlerin Rabbi olan Allah verir. Mümin iyilikleri Allah rızası için yapar. En güzel iyilik güzel ahlaklı olmaktır. Onu Allah sever, kulları sever. Mümin iyilik yapana iyilik yaptığı gibi, iyilik yapmayana da iyilik yapar. Mümin, iyiliğin güzel ahlak olduğunu bildiği için her an ahlakını güzelleştirmeye çalışır, çünkü güzel ahlak amelleri de güzelleştirir. Ahlaksızca yapılan iyiliklerin, ne yapana ne de yapılana bir faydası olmaz.
Rabbimiz buyurdu ki: “O hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. Ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için.” (Leyl, 19-20)
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdu ki: “İyilik, güzel ahlaktır.” (Müslim; Tirmizi)
“Her nerede olursan ol, Allah’tan ittika et ve kötülüğün arkasından iyilik yap, bu onu yok eder. İnsanlara iyi ahlakla muamele et.” (Tirmizi)
Hizmet ehli Müslüman, Allah’tan korkmalı, bir kötülük yaptığında derhal tevbe edip yoğun bir şekilde iyiliklere yönelmelidir. Hizmete talip olan mümin, güzel ahlakı kendisine şiar edinmelidir. Güzel ahlakla süslenmeyen hizmetler bereketli olamaz. O hizmetlerden hayır da elde edilemez. Başa kakılan sadakalar, başa kakılan iyilikler sanki yapılmamış gibidir. Kırılan kalpler de işin cabasıdır. Şimdi yapılan iyilikler, hizmetler neye yaradı.
Hizmetlerin sıhhat, selameti ve devamı için, yapılan hatalardan vazgeçip, hemen özür dilenmelidir. Hizmetler hiç kimsenin şahsi arzularını tatmin yeri değildir. Allah’ın dinine yardım edelim derken zarar verenler bunun vebalinden nasıl kurtulabilirler? Hizmete talip olanlar yanlış yapacağım diye titremelidirler. Hizmetlerin hakkıyla ifası ne kadar büyük bir kazançsa, hizmette yanlışlıklar da o kadar büyük bir vebaldir.
Rabbimiz buyurdu ki: “Eğer Allah’ı, Resulünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah içinizden iyilik yapanlara büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab, 29)
İyiliklerin neler olduğunu Rabbimiz ve Resulü bize haber vermiştir.
“Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah, mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir.” (Ankebut, 69)
Allah’ın mülkünde Allah’ın hükmünü hâkim kılmak için yapılan her türlü gayret ve çaba cihattır ve Allah’ın dinine en büyük hizmettir. Yapılabilecek en büyük iyiliklerdendir.
“Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever.” (Âl-i İmran, 134)
İnfak, iyiliktir. Öfkeleri yenmek, iyiliktir. İnsanları affetmek, iyiliktir. Allah rızası için yapılan iyiliklerin hiçbiri asla zayi olmaz.
“Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz.” (Bakara, 110)
Her türlü iyilik, aslında kendine dönmektedir. İyilik yapanlar, yaptıkları iyiliklerin fazlasıyla kendine döneceği şuurunda olursa, yaptıkları iyiliklerden dolayı kimseyi töhmet altında bırakmazlar. İyiliklerine riya bulaştırmazlar. Dünyevi kazançlarını sır gibi saklayanlar, her nedense uhrevi kazançlarını ifşa etmekten hoşlanırlar. Yaptığı iyiliklerle dünyevi kazanç elde etmek isteyenler ebedi kazançtan mahrum olurlar.
“Kim iyilik yaparsa ona on katı vardır.” (En’am, 160)
Rabbimiz buyurdu ki: “Ey iman edenler! Siz baş başa gizli konuştuğunuz zaman, günah, düşmanlık ve peygambere isyanı konuşmayın. İyilik ve takvayı konuşun ve huzuruna toplanacağınız Allah’a karşı gelmekten sakının.” (Mücadele, 9)
Mümin, konuştuğunda ya hayır konuşur ya da susar. Hizmetlere zarar veren en önemli hususlardan bazıları da boş lakırdılar, dedikodular, zanlar, gizli konuşmalar, düşmanlıklar ve itaatsizliklerdir. Hizmet edenler birbirleri hakkında mümkün olduğunca bu gibi durumlardan sakınmalıdır. Bu durumlar münafıklık alametlerindendir. Çünkü bu durumlar güveni ortadan kaldırarak hizmet ortamlarına zarar verir. Hizmet ehli müminler birbirlerine gayet açık ve net olmalı, kardeşlerinin hata ve kusurlarının dedikodusunu yapmamalıdır. Bu dedikodular hiçbir yarar sağlamadığı gibi pek çok zarar meydana getirir.
“Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelirse, ona sevinirler. Eğer siz sabırlı olur, Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır.” (Âl-i İmran, 120)
Hizmet ehli Müslümanların düşmanları çoktur. Kâfirler, münafıklar, hatta bazı hasta Müslümanlar, hizmet ehli Müslümanların başarısızlıklarına sevinir, başarılarından rahatsız olurlar. Bunlar hizmet ehli müminleri asla ümitsizliğe sevk etmemelidir. Bütün engellemelere aldırış etmeden, hizmete devam etmelidir. Allah’a güvenip dayanan, ihlasla hizmet edenlere hiç kimse zarar veremez.
“Sabret! Çünkü Allah iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez.” (Hud, 115)
Dedikodular, gıybetler, yalanlar ve iftiralar hizmetleri sekteye uğratan hatta yok eden kötü ahlaklardır. Hizmet ehli müminler bunlardan uzak durmalıdır. Bunlar hizmet ortamlarındaki, güveni, huzuru, ihlas ve samimiyeti zedeler.
İslam düşmanları, tüm gayretleri ile Allah’ın dinine hizmeti, akamete uğratmaya çalışırken, müminlerin de onların ekmeğine yağ sürmeleri anlaşılması mümkün olmayan bir durumdur.
“Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sende iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez.” (Kasas, 77)
İyilik yapmak adetullahtandır. Rabbimiz dünya hayatında mutisini de asisini de nimetlerinden istifade ettirmektedir. Bunun sebebini de canımız peygamberimiz açıklıyor: “Eğer dünyanın Allah katında sineğin kanadı kadar değeri olsaydı, kâfire ondan ebediyen tek damla su içirmezdi” buyurdular.
Rabbimiz de: “…Öyleyse iyiliklerde yarışın, hepinizin dönüşü Allah’adır.” buyurmaktadır.